Marmara Denizi, yeniden müsilaj sorunuyla karşı karşıya kaldı. Kocaeli'den Çanakkale'ye uzanan kıyı şeridinde deniz salyası görülürken, uzmanlar mevcut önlemlerin yetersiz olduğunu ve acil önlem alınması gerektiğini vurguluyor.

2021 yılında Marmara Denizi'nde büyük bir çevre felaketine yol açan müsilaj, bu yıl yeniden yüzeye çıkmaya başladı. Kocaeli'nin Karamürsel ilçesi, Bursa'nın Gemlik, Çanakkale'nin Eceabat ve İstanbul'un Kınalıada sahilleri, yoğun deniz salyasıyla kaplandı. Bu durum, Marmara Denizi'nin ekolojik dengesinin ciddi şekilde bozulmaya devam ettiğini gözler önüne serdi.

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilajın temelinde Marmara Denizi'ndeki yüksek kirlilik yükünün yattığını belirtti. 2021'de uygulamaya konulan 22 maddelik Marmara Denizi Eylem Planı'nın beklenen etkiyi göstermediğini ifade eden Sarı, "Bakanlık birçok maddenin başarıldığını söylese de, kirlilik yükünü azaltma gibi kritik noktalarda yeterli ilerleme kaydedilemedi. İleri biyolojik arıtma oranlarındaki artışın çok sınırlı kalması da bunun açık bir göstergesi" şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Sarı, Marmara Denizi'ne arıtılmadan bırakılan evsel, sanayi ve tarım kaynaklı atıkların deniz için en büyük tehdit olduğunu vurguladı. Milyonlarca insanın atığının önemli bir kısmının hala arıtılmadan denize deşarj edildiğini, sanayi atıklarının büyük bir bölümünün de benzer şekilde işlem görmediğini belirten Sarı, tarımsal atıklarda ise arıtma sistemlerinin neredeyse hiç olmadığını dile getirdi. Bu koşullar altında müsilajın önlenmesinin mümkün olmadığını söyledi.

DENİZ YAŞAMI TEHLİKE ALTINDA

Müsilajın sadece görsel bir kirlilik yaratmadığını, aynı zamanda deniz altı ekosistemini de ciddi şekilde tahrip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Sarı, "Müsilaj, deniz bitkilerinin fotosentez yapmasını engelliyor, sabit deniz canlılarının ölümüne yol açıyor, balıkların üreme alanlarını bozuyor, gemilerin motorlarına zarar veriyor ve turizmi olumsuz etkiliyor. Bu durum sadece çevreyi değil, ekonomiyi ve halk sağlığını da tehdit ediyor" uyarısında bulundu.

ORTAK ÇÖZÜM VURGUSU

Prof. Dr. Sarı, bu durumun sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal boyutları olan bir kriz olduğunu belirterek, çözüm için ortak hareket etme çağrısında bulundu. "Mevcut eylem planı eksiksiz bir şekilde uygulanmalı ve Marmara Denizi'ne bırakılan tüm atıklar ileri biyolojik arıtmadan geçirilmelidir. Yerel yönetimler, merkezi hükümet ve sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek kirlilik kaynaklarını durdurmalı ve Marmara Denizi'ni bu kabustan kurtarmalıdır. Aksi takdirde müsilaj, önümüzdeki yıllarda da Marmara için büyük bir sorun olmaya devam edecektir" dedi.